İndir

Diyarbekir Kalesinden Notlar ve Adiloş Bebenin Ninnisi

1.

Varamaz elim

Ayvasına, narına can dayanamazken,

Kırar boynumu yürürüm.

Kurdun, kuşun bileceği hal değil,

Sormayın hiç

Laaaaal...

Kara ferman çıkadursun yollara,

Yârin bahçesi târumar,

Kan eder perçem

Olancası bir tutam can,

Kadaşına, belasına sunduğum,

Ben öleydim loooy...

Elim boş,

Ayağım pusu.

Bir ben bileceğim oysa

Ne âfat sevdim.

Bir de ağzi var dili yok

Diyarbekir Kalesi...

2.

Açar,

Kan kırmızı yediverenler

Ve kar yağar bir yandan,

Savrulur Karacadağ,

Savrulur zozan...

Bak, bıyığım buz tuttu,

Üşüyorum da

Zemheri de uzadıkça uzadı,

Seni, baharmısın gibi düsünüyorum,

Seni, Diyarbekir gibi,

Nelere, nelere baskın gelmez ki

Seni düşünmenin tadı...

3.

Hamravat suyu dondu,

Diclede dört parmak buz,

Biz kuyudan ıslıyoruz kaba - kacağa,

Çayı kardan demliyoruz.

Anam sır gibi saklar siyatiğini,

<> der, <>.

Bacım, ikicanlı, ağır,

Güzel kızdır, bilirsin.

İlki bu, bir yandan saklı utanır

Ve bir yandan korkar

Ölürüm deyi.

Bir can daha çoğalacağız bu kış.

Bebeğim, neremde saklayayım seni?

Hoş gelir,

Safa gelir,

Ahmed Arif`in yeğeni...

4.

Doğdun,

Üç gün aç tuttuk

Üç gün meme vermedik sana

Adiloş Bebem,

Hasta düşmeyesin diye,

Töremiz böyle diye,

Saldır şimdi memeye,

Saldır da büyü...

***

Bunlar,

Engerekler ve çiyanlardır,

Bunlar,

Aşımıza, ekmeğimize

Göz koyanlardır,

Tanı bunları,

Tanı da büyü..

***

Bu, namustur

Künyemize kazınmış,

Bu da sabır,

Ağulardan süzülmüş.

Sarıl bunlara

Sarıl da büyü...

Ahmed ARİF

Site Tasarımı ©2017 Yıldırım ALKAN. Tüm Hakları Saklıdır.
web
counter