İndir

Bahri Hazer...

***

Ufuklardan ufuklara

ordu ordu köpüklü mor dalgalar koşuyordu;

Hazer rüzgârların dilini konuşıyor balam,

konuşup coşuyordu!

Kim demiş "çört vazmi!"


Uçsuz bucaksız başı boş tuzlu bir sudur Hazer!

Hazerde dost gezer, e.....y!..

düşman gezer!

***

Dalga bir dağdır

kayık bir geyik!

Dalga bir kuyu

kayık bir kova!

Çıkıyor kayık

iniyor kayık,

devrilen

bir atın

sırtından inip,

şahlanan

bir ata

biniyor kayık!

***

dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş.

Başında kocaman kara bir papak;

bu papak değil:

tüylü bir koyunu karnından yarıp

geçirmiş başına!

Koyunun tüyleri düşmüş kaşına!

***

Çıkıyor kayık

iniyor kayık

***

Ve kayıkçı

"Türkmenistanlı bir Buda heykeli" gibi

dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş,

fakat, sanma ki Hazerin karşısında elpençe divan durmuş!

O da bir Buda heykelinin

taştan sükûnu gibi kendinden emin

dümenin yanına bağdaş kurup oturmuş.

***

Bakmıyor

kayığa

sarılan

sulara!

Bakmıyor

çatlayıp

yarılan

sulara!

***

Çıkıyor kayık

iniyor kayık,

devrilen

bir atın

sırtından inip

şahlanan

bir ata

biniyor kayık!

***

- Yaman esiyor be karayel yaman!

Sakın özünü Hazerin hilesinden aman!

Aman oyun oynamasın sana rüzgâr!

***

- Aldırma anam ne çıkar?

Ne çıkar

kudurtsun

karayel

suları,

Hazerde doğanın

Hazerdir mezarı!

***

Çıkıyor kayık

iniyor kayık

çıkıyor ka...

iniyor ka...

Çık...

in...

çık...

***

Şiirler Sayfası          Ana Sayfa

web
counter